16 Eylül 2010 Perşembe

SAÇ DÖKÜLMESİNİN BAŞLICA NEDENLERİ

Uzmanlar, Günde 50-100 adet saç telinin dökülmesini normal sınırlar içerisinde kabul ederken, eğer aşırı miktarda saç kaybı ve saçlarda gözle görülen incelme oluşursa, en kısa zamanda doktora başvurulması gerektiğini bildiriyor.
Tüm toplumlarda saçlarla saç şekillerinin sosyal ve kültürel bir önemi vardır. Saç dökülmesiyle karşılaşan bir kişi, kendisini fiziksel ve ruhsal olarak zayıf görmeye başlayarak, bu durumdan kurtulabilmek için değişik yöntemlere başvurabilir. Ancak, saç dökülmesinin nedeni bulunmadan doğru bir tedavi şekli uygulanamaz. Bu nedenle aşırı saç dökülmesi, saç köklerinde zayıflık ve saç tellerinde incelme şikayetleri bulunanların, deri hastalıkları uzman hekimlerine başvurmaları gerekir. Uzmanların verdikleri bilgiye göre, Sağlıklı bir insanda saçların yaklaşık yüzde 90'ı sürekli uzama halindedir. Bu büyüme evresi 2-6 yıl kadar sürebilir. Geriye kalan yüzde 10'luk kısım ise, 2-3 Ay kadar süren dinlenme evresinde bekler. Bu dinlenme evresi sonucunda saçlar dökülür, dökülen saç köklerinden yeni saçlar büyümeye başlar ve döngü bu şekilde devam eder. Saç dökülmelerinin çoğu da işte bu normal saç büyüme döngüsünden kaynaklanır. Günde 50-100 adet saç telinin dökülmesi ise normal sınırlar içerisinde kabul edilir. Saç dökülmesinin nedenlerini bilmek hem bilinçli davranarak baştan bazı tedbirler almanızı sağlayacak, hem de bir sorun yaşadığınızda doğru tedavi şekli konusunda sizi yönlendirecektir. İşte sizi bu önemli sorundan kurtaracak saç dökülmesinin başlıca nedenleri.
Uygunsuz saç bakımı ve kozmetik ürün kullanımı: Uzmanlara göre; boya, renk açma, düzleştirme veya perma gibi yöntemler, uygun koşullarda yapılmazsa saça zarar verebiliyor. Bu yöntemlerin sık sık veya aynı anda uygulanması da saçı zayıflatıp kırılmasına neden olabiliyor. Saçı çeken atkuyruğu, örgü, sıkı lastiklerle toplama gibi saç şekillerinin de sıklıkla uygulanmaması gerekiyor. Çünkü saç diplerine etki eden sabit çekme kuvveti saç kaybına neden olabiliyor. Sık sık yıkamak, taramak ve fırçalamak ise saçı kırabiliyor.
"FIRÇA YERİNE GENİŞ AĞIZLI VE DÜZ UÇLU TARAKLAR KULLANILMALI"
Şampuandan sonra krem kullanmak saç taranmasını kolaylaştırıyor. Islakken daha kırılgan olduğu için, saçı havlu ile ovalayarak kurutmaya çalışmaktan kaçınmak gerekiyor. Uzmanlar, fırça yerine geniş ağızlı ve düz uçlu tarakların tercih edilmesi gerektiğini bildiriyor.
Ailesel saç kaybı: Saç dökülmelerinin en sık rastlanan sebebinin kalıtsal özellik olduğunu bildiren uzmanlar, bu kalıtıma sahip olan kadınlarda saçlarda azalma görüldüğünü, ancak kellik oluşmadığını belirtiyor. Bu duruma ''erkek tipi kellik'' deniyor ve 10-20-30'lu yaşlarda başlayabiliyor. Son zamanlarda yeni tıbbi tedavi seçenekleri sunulmasına rağmen kalıcı bir düzelme sağlamanın saç transplantasyonu dışında henüz mümkün olmadığını ifade eden uzmanlar, hasta için uygun olacak yöntemin doktor tarafından seçilmesi gerektiğinin Altını çiziyor.
Alopesi areata: Bu tip saç kayıplarında düzgün yüzeyli, para büyüklüğünde veya daha geniş yuvarlak yama tarzı alanlar oluşuyor. Nadiren tüm saç ve vücut kıllarında kayıp oluşabiliyor. Her yaşta görülebilen bu tip saç dökülmesini yapan neden bilinmemekle birlikte, birçok hastada saçlar daha sonra kendiliğinden büyüyor.
Doğum sonrası: Gebe bayanlarda saçların büyük bir kısmının büyüme halinde olduğunu ifade eden uzmanlar, doğum sonrasında saçların, saç büyüme döngüsünün dinlenme fazına geçtiklerini, 2-3 ay içerisinde aşırı miktarda döküldüklerini, bu sürecin 1-6 ay kadar sürebildiğini ve çoğunlukla yeniden büyüyerek eski miktarlarına ulaştıklarını bildiriyor.
Yüksek ateş, ağır enfeksiyon ve soğuk algınlığı: Hastalıkların, saçların dinlenme evresine girmesine neden olabildiğini belirten uzmanlar, yüksek ateş ve ağır bir hastalıktan 4 hafta ila 3 ay sonra yoğun bir saç kaybı gelişebileceğini, ancak zamanla saçların eski halini alacağını bildiriyor.
Tiroid hastalıkları: Fazla veya az çalışan tiroid bezinin saç kaybına neden olabildiğini belirten uzmanlar, hastalığın tedavisiyle saç kayıplarının da giderilebileceğini bildiriyor.
Eksik Protein içerikli beslenme: Proteinden fakir diyetler yapan veya Anormal beslenme alışkanlığına sahip kimselerde protein eksikliği oluşuyor ve vücut Proteini muhafaza etmek için saçları dinlenme evresine sokuyor. Bundan 2-3 ay sonra da yoğun bir saç kaybı oluşuyor. Uzmanlar, bu durumun yeterli miktarda protein alınımıyla düzelebileceğini belirtiyor.
MANTAR HASTALIĞI ÇOCUKLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
İlaçlar: Uzmanlara göre, bazı ilaçlar geçici bir süre saç dökülmesine neden olabiliyor.
Kanser tedavileri: Bazı Kanser tedavilerinin saç hücrelerinin bölünmesini durdurabildiğini belirten uzmanlar, hastaların saçlarının yüzde 90'ını kaybedebileceklerini, ancak terapi sona erdikten sonra saçların tekrar büyüme göstereceklerini ve eski hallerine döneceklerini bildiriyor.
Doğum kontrol hapları: Doğum kontrol hapı kullanan bir bayanda saç dökülmesinin ancak kalıtsal yatkınlıkla oluşabileceğine işaret eden uzmanlar, dökülme gerçekleşirse hapların doktor kontrolünde değiştirilmeleri gerektiğini belirtiyor.
Demir eksikliği: Demir eksikliğinin de saç dökülmesine neden olduğuna işaret eden uzmanlar, bazı kişilerin demiri besinsel olarak eksik aldıklarını, bazılarında ise demirin bağırsaklardan emiliminin yetersiz olduğunu belirtiyor. Bayanlarda adet kanamaları nedeniyle demir eksikliğinin daha sık görüldüğünü bildiren uzmanlar, bu durumun mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Büyük cerrahi girişimler ve kronik hastalıklar: Büyük cerrahi operasyon geçiren hastaların 1-3 ay içinde aşırı bir Saç Dökülmesifark edebileceklerini belirten uzmanlar, bu durumun birkaç ay içinde geçebileceğini, ağır kronik hastalığı olan kişilerde ise saç kaybının ömür boyu devam edeceğini bildiriyor.
Mantar hastalıkları: Küçük yamalar halinde kabuklanmalarla başlayıp yayılabilen, saçlarda kırılma, saçlı deride kızarıklık ve şişlik, hatta sızıntıya neden olabilen mantar hastalığının çocuklarda daha sık görüldüğünü belirten uzmanlar, hastalığın mutlaka ilaçla tedavi edilmesi gerektiğini bildiriyor.
Saç koparma hastalığı (Trikotilomani): Çocuklar ve bazen erişkinler, saç, kaş veya kirpiklerini koparıncaya kadar çekebiliyor ve bunu bir alışkanlık haline getiriyor. Uzmanlar, böyle durumlarda psikolojik yardım alınmasını öneriyor.
İHA

15 Eylül 2010 Çarşamba

Zeytin yağı kansere karşı

Zeytinyağı hücreleri korur. Zeytinyağının içinde bulunan Oleiprine adlı madde sayesinde hücreler yenilerek kansere karşı hücreleri korur. Zeytin yağı üretim aşamasında ısıyla temas etmemesi gerekiyor. Bu nedenle sağlıklısıRiveriya değil, Sızma olanıdır. Aslında en doğrusu, kokusuna alışıp mümkün olduğunca az veya hiç rafine edilmemişi kullanmaktır. Zeytin ağacının dalları, yaprakları ve reçinesi olduğu kadar, yağıda yıllardır ilaçların bileşimlerinde yer alan doğal maddelerden birisidir, doğal bir ilaçtır. Yiyeceğin yanısıra merhem olarak da kullanılan zeytinyağı; tahrişin neden olduğu acı ile yanmayı giderici ve yumuşatıcı özellikleri olan losyondurda. Zeytinyağı, derinin foliküllerine penetre olabildiği için, gerek internal gerekse eksternal dokuların yara veya iritasyonunda ve enfeksiyonlara karşı faydalıdır. Sindirim sistemini etkiler; ister soğuk olsun, ister sıcak olsun zeytinyağı mideyi çepeçevre koruyucu bir tabakayla sararak mide asitini azaltır. Yemek öncesi veya sonrası alınan bir kaşık zeytinyağı, mide zarını örtüp alkolün işlemesini önleyeceği gibi, karışık içkilerin yol açtığı sarhoşluğuda azaltır. Gastrit ve ülsere karşı korumada etkin yardım sağlar. Hazmı en kolay olan zeytinyağı besinlerin bağırsaklar tarafından çok daha iyi emilmesini sağlayarak bağırsakların çalışmasını düzenler. Isıtılmış olsun yada olmasın zeytinyağı gastrik asiditeyi azaltabilmektedir. Tahriş giderici etkileri ülsere karşı koruma sağlar. Bağırsaklardan yiyecek geçişini kolaylaştırmak suretiyle konstipasyona engel olur. Zeytinyağı safra kesesinin kontraksiyonlarını (kasılma) ve safra salgılanmasını uyararak safra taşı oluşum riskini azaltır, hazmı kolaylaştırır. Dalakta taş oluşumunu önler. Sarılığa ve karaciğer sancılarına iyi gelir. Oruç tutanlar, sahurda bir çorba kaşığı zeytinyağı içerse safra kesesi ve barsakları rahatlatacaktır. Sabah kahvaltıdan önce alınan 1 veya 2 çorba kaşığı zeytinyağı -basit kronik kabızlığa – iyi gelir (daha iyi netice için suyla karıştırılabilir). Basur şikayetlerini giderir; sıcak olarak içilir. Anne sütündede bulunan E vitamini ve oleik asit içeriği ile zeytinyağı, normal kemik gelişimine katkıda bulunur. Anne karnında ve doğumdan sonra bebeğin beyninin olduğu kadar, genel olarak sinir sisteminin gelişimini de desteklediğinden, gebe ve emziren annelere özellikle yararlıdır. Zeytinyağı yaşlanmanın, hem genel olarak doku ve organlar, hemde beyin fonksiyonları üzerinde ki etkilerini geciktirmektedir. Yüksek tansiyonu düşürür; yaprakları ve dallarından çay yapılır. Taze yada kuru zeytin yaprağını 300 gr. suda 15 dakika kaynatıp, süzdükten sonra şeker ilave edrek 15 gün boyunca her sabah akşam sıcak içmek faydalıdır. Kan şekeri seviyesinin düşmesine yardım eder. Ağrı, romatizma, burkulma ve adale incelmelerinde; zeytinyağı sürülür veya 200 gr taze çiçek ve yaprak, 100 gr sarı papatya ile 1 kg zeytinyağını arada sırada karıştırarak iki saat ‘benmari’ içinde kaynattıktan sonra içindekileri süzüp ağrı veren yerler ovulur. Kapalı yanıklarda zeytinyağı sürülerek kullanılır. Kötü kolesterol LDL’yi azaltırken, iyi kolesterol HDL’yi artırır.(Yüksek LDL kolesterolü seviyesine bağlı olarak yükselen kolesterol seviyesinin aterosklerotik kalp hastalığında nedensel rol oynadığı kuşkusuzdur.Epidemiyolojik veriler koroner kalp hastalığı vakalarındaki düşüşün total veya LDL kolesteroldeki düşüş ile beraber olduğunu göstermektedir.) Diyetle alınan doymuş yağ asitlerinin (DYA) total kolesterol seviyesini yükseltettiği iyi bilinmektedir. DYA ile tetiklenen kolesterol yüksekliği çoğunlukla LDL kolesterolündeki yüksekliğe bağlıdır. DYA ve hayvansal yağdan zengin diyetler HDL kolesterolü ve apo A-1 de de yükselmeye yol açar. Yüksek karbonhidratlı ve düşük yağlı diyet tüketen toplumlarda düşük HDL kolesterol ile düşük LDL kolesterolün birlikte bulunması koroner riski artırmazken, yüksek DYA içeren diyete bağlı olarak LDL’nin yükseldiği toplumlarda daha yüksek HDL seviyesine rağmen koroner riski yüksektir.Yüksek hayvansal yağ içeren diyetlerin LDL- HDL oranını, düşük yağ içeren veya çoklu doymamış yağ asitinden (ÇDYA) zengin diyetlere kıyasla daha fazla yükselttiği görülmüştür. Laurik, miristik ve palmitik asit birlikte tüm DYA ların başında gelirken, mistrik asit tereyağında, hurma çekirdeğinin yağında, hindistan cevizinin yağında bulunmaktadır.Son ikisi aynı zamanda çok yüksek oranlarda laurik asitte içerirler.Bu üç yağdan hangisinin kolesterol yükseltme potansiyelinin en fazla olduğu hala tartışma konusudur. Her üçününde LDL kolesterolünü yükselttiği yapılan çalışmalarda gözlenmiştir. DYA yerine linoleik asit konulduğunda total kolesterolde düşüşe neden olmaktadır. Diyetteki başlıca tekli doymamış yağ asidi oleik asittir.Oleik asit zeytinyağında hakim olan yağ asididir. Düşük yağlı, yüksek karbonhidratlı diyetler total ve LDL kolesterol konsantrasyonlarını anlamlı olarak düşürürken aynı zamanda kesinlikle HDL seviyesinde de düşüşe neden olur. Zeytinyağı sağlıklı lipid düşürücü diyete yararlı katkıda bulunur. Kalp dostu;zeytinyağı hayvansal yağların tersine kandaki kolesterol miktarını ve dolayısıyla kalp krizi riskini azaltır. Kan plateletlerinin toplanmasına engel olarak kan pıhtılaşması riskini de yok eder. İçerdiği linoleik asit yüzdesi nedeniyle anne sütüne benzeyen zeytinyağı, inek sütüne katıldığında anne sütüne yakın değer elde edilir.Sütü kesilen anneler yağsız inek sütüne biraz zeytinyağı katıp bebeğe verilebilir. Günde birkaç damla zeytinyağı bebeğin gelişimine büyük katkı sağlar. İçerdiği E, A, K vitaminleri ile her yaştaki çocuğun gerekli ihtiyacına yanıt verir. Bu vitaminler kemiklerin doğal gelişimine ve mineralleşmeye yardımcı olup, güçlenmesini hızlandırır. Her yaştaki insan için yararlıdır. Böbreklerin ıslahında,taşları düşürmede, bağırsak kurtlarını düşürmede, karın ağrısında sıcak su ile içilmesi iyi gelir. Çocukları raşitizmden korur. Siyatik, mafsal ağrılarına iyi gelir; zeytinyağı tortusu sürülür. Ağızda çalkalandığında ,dişlerin beyaz olmasını sağlar,diş etlerini korur, diş çürümelerini önler. Zeytinyağı sağlık ve güzellik kaynağıdır. Cilde ve saçlara çok faydalıdır. Cildi besler, korur ve yumuşatır. Saçları dökülenlere; 1 yumurta sarısı ve zeytinyağı karışımını saç diplerine sürerek 1 saat bekletilip daha sonra yıkanması, arada bir tekrarlanması gerekir.

KANSERDEN KORUNMANIN YOLLARI

Kanserden korunma yolları


• Kanserden korunabilmek için, şüpheli durumlarda hiç çekinmeden doktora muayene olmak ve sağlıklı bir hayat sürdürmek gereklidir.

• Kanser ne kadar erken teşhis edilirse, kurtulma şansı da o kadar artar.

• Meslek kanserlerini önlemek için iş sağlığına dikkat etmek şarttır.

• Suni maddelerin katıldığı konserve yiyecekler kullanılmalıdır.

• Sigara içenlerde genellikle dudak, dil, gırtlak, yemek borusu ve mide kanseri görülebilmektedir.

• Alkol ve çok sıcak yiyecek-içecekler de devamlı alındıkları takdirde, mide kanserlerinin sebebi olabilmektedir.

• Aşırı beslenmeden kaçınmalıdır. Çünkü şişmanların kansere yakalanma ihtimalleri daha fazladır.

• Yiyecekler, yararlı maddelerine zarar verilmemesi için fazla ısıtılmamalıdır.

• Pişmiş yemeklerden önce çiğ sebze veya meyve yenmelidir.

• Beyaz ekmek yerine kepeklisi tercih edilmelidir.

• Hayvanı yağlar yerine nebati yağlar yeğlenmelidir. Ayrıca yoğurt, ayran ve soya esaslı besin maddelerine önem vermelidir.

• Açık hava, güneş, su ve hareketlilik metobolizmayı olumlu yönden etkiler. Sıcak su banyoları hayat fonksiyonlarını arttırıcı bir araçtır.

• Ölçülü yapılacak egzersiz kan dolaşımını, solunumu düzenler ve metabolizmayı canlandırır.

• Hormon salgısının düzenlenmesi için sessizlik ve istirahat şarttır. Şehir yaşantısının sebep olduğu kronik yorgunluklar en önemli problemlerden biridir.

• Sağlıklı hayat için yeterli ve düzenli uyku, gezi ve gergin liklerin giderilmesi önemlidir.

• Müslüman ülkelerdeki kadınlarda ra him kanseri, diğer memleketlere göre daha az görülür. Bunun sebebi, müslüman erkeklerin sünnetli oluşudur. Yine çocuğunu emzirmeyen kadınlarda meme kanseri, emzirenlere oranla çok daha fazla görülmektedir.

• Güneş ışığına aşırı ve devamlı maruz kalma da cilt kanserinin başlıca sebebidir.

SALATALIKĞIN YARARLARI


SALATALIK
Salatalığın suyu yada kendisi cildimizi bir tonik kadar temizler,kabızlığı önler, böbrek ve kalp hastalıklarında vücutta biriken suyun atılmasına yardımcıdır. Kalp hastalıkları ve enfeksiyonlara karşı etkili. Kükürt içeriyor ve bu madde vücudun enfeksiyonlara karşı dayanıklılığını artırdığı gibi, kolestrolü de düşürüyor.

Salatalığı kadınların zaten cilt bakımı için kullandıkları bir bitki. ,Yumuşak ciltlerde meydana gelen gerginlik ve pullanmayı ortadan kaldırıyor. Cildi bolca nemlendirerek, günlük nem ihtiyacını karşılıyor.

CİNSEL GÜÇ ARTTIRMA

Yapılan ataştırmalarda Çinkonun erkek üremesinde seksüel arzuların artmasında ve sürenin uzamasındaki etkilerine saptanmıştır. Peki ya diğerleri… Mineralleri yadsımayın! Seks için bazı minerallerin etkisi inkar edilemez. Örneğin, çinko gibi. Yapılan araştırmalar çinkonun çok kuvvetli canlandırıcı olduğunu ortaya çıkardı.  Çinkonun erkek üretkenliğinde, seksüel arzuda ve uzun süreli seksüel sağlıkta çok büyük etkisi bulunmaktadır. Her ilişkide 5 mlgr. çinko harcanır. Ve, bu günlük ihtiyacın üçte biri. Tipik bir romantik yemek deyince
genellikle aklımıza, seksin değil de tam olarak iyi bir uykunun reçetesinde olması gereken, şarabı ve kalın sulu bifteği içeren bir yemek ve devamında bol çikolatalı tatlılar gelmektedir.
 Vücutdaki kan akışını hızlandırır
Düşük yağ, düşük kolesterollü ‘Cinsel Gücü Arttıran Diyeti’ uygulayarak ve biraz egzersiz yaparak(sağlığınızı iyileştirmek ve aynı zamanda cinsel organlara kan akışını arttırmak için ) siz ve partneriniz sağlıklı cinsel hayatınızın keyfini uzun seneler çıkartabilirsininiz.
Aşağıdaki etkileşimler etkiyi artırıyor
• Eğer herhangi bir şey genel sağlığınız için iyi ise aynı zamanda cinsel hayatınız içinde iyidir. Bu yüzden bu diyet daha dinç hissetmeniz için az yağlı ve iyi dengelenmiş besin seçenekleri içeriyor.
• Afrodit’in suda doğduğu söylenir dolayısıyla da birçok deniz besini afrodizyak olarak isimlendirilmiştir. Bu beslenme planı, hisleri harekete geçirecek lezzetli deniz besinleri içeriyor.
• Biber, cumin, arnavutbiberi gibi baharatlar vücudu ısıtırlar. Bu diyet ısıyı arttıracak baharatlar içeriyor.
Kahvaltı Menü seçenekleri
İLK MENÜ
• Pudra şekerine batırılmış çilek
• Taze sıkılmış portakal suyu
• Omlet
İKİNCİ MENÜ
• Greyfurt suyu
• Greyfurt üzerine maraşino kirazı
• Kızarmış ekmekler üzerinde kırmızı soğanlı, yağsız krem peynirli ve marullu, tütsülenmis somon
Taze çekilmiş kahve
ÜÇÜNCÜ MENÜ
•Pankek
• Cappuccino
• Taze kiraz
Öğle Yemeğide menü seçenekleri
İLK MENÜ• Çilek tutkusu çorbası
• Tam tahıllı peynirli kraker
• Zeytinyağlı kuşkonmaz salatası
• Taze armut
İKİNCİ MENÜ• Nicoise salatası
• Tuscan ızgarada sarımsaklı ekmek
• Yağsız çikolatalı brovni
ÜÇÜNCÜ MENÜ
• Zeytin
• Fransız ekmeğinden pizza
• Fındıklı ve kuruyemişli taze elma dilimleri
Akşam Yemeği Menü seçenekleri
İLK MENÜ• İstiridye bienvielle
• Karışık yeşil salata
• Haşlanmış armut
İKİNCİ MENÜ• Enginarlı sotelenmiş tavuk
• Parmesanlı sıcak ekmek dilimleri
• Yeşil salata
• Çikolataya batırılmış taze kiraz, çilek
ÜÇÜNCÜ MENÜ• Tatlı ıstakoz kuyruğu
• Sıcak sandiviç ekmeği
• Ispanak salatası
• Kalorisi düşük çikolatalı pasta

YÜZ GERDİRME DİYETİ

(Dr. Nicholas Perricone’un 3 günlük yüz gerdirme diyeti kırışıklıklarla mücadele etmek için. Aynı zamanda 2 kilo vermek de mümkün. Diyette güne aç karnına içeceğiniz iki bardak su ile başlıyorsunuz. Ayrıca gün içinde 2-2 buçuk litre su içmeniz gerektiğini de unutmayın.)
SABAH
* 3 yumurta beyazı ve bir yumurta sarısı ile yapılan omlet. Veya 110-170 gram arası ızgara somon.
* İnce bir dilim kavun ya da yarım fincan kırmızı taneli meyve (böğürtlen, frambuaz, çilek, vb.)
ÖĞLE
* Yemekten önce iki bardak su.
* 110-170 gram arası ızgara somon, konserve ton balığı veya zeytinyağlı sardalye balığı.
* 1 kase zeytinyağı ve limonlu yeşil salata.
* İnce bir dilim kavun ya da kahvaltıdaki gibi çeyrek çorba kasesi kırmızı taneli meyve.
AKŞAM
* Yine aynı miktarda somon.
* Aynı miktarda yeşil salata.
* Bir fincan buharda pişmiş brokoli, kuşkonmaz ya da ıspanak.
* Yine aynı miktarda kavun ya da kırmızı taneli meyve.

2000 KALORİ DİYETİ

trans 2000 kalorilik diyet nedir nasıl yapılır ?2.GÜNSabah :1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı),Çay veya kahve (şekersiz),  1 kibrit kutusu kaşar peynir, salatalık , domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli)
Kuşluk : 4 adet grisini, 1 porsiyon meyve
Öğle : 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız),100 g kırmızı et (ızgara veya haşlanmış),  1 porsiyon meyve, 2 ince dilim ekmek (kepekli)
İkindi : 1 adet karper peynir,8 adet diyet bisküvi
Akşam :  1 kase yoğurt (kaymaksız), 8 yemek kaşığı sebze yemeği,salata (yağsız), 6 yemek kaşığı pirinç pilavı
Gece :  1 su bardağı süt (200ml),3 porsiyon meyve
3.GÜNSabah : 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı),Çay veya kahve (şekersiz),  salatalık , domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli),1 kibrit kutusu dil peyniri
Kuşluk : 4 adet diyet bisküvi, 1 su bardağı süt (200 ml)
Öğle : 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 2 küçük haşlanmış patates,100 g tavuk (haşlanmış veya ızgara),
İkindi : 1 adet karper peynir,4 adet grisini
Akşam : 1 kase yoğurt (kaymaksız), 8 yemek kaşığı sebze yemeği, salata (yağsız), 8 yemek kaşığı makarna
Gece : 4 porsiyon meyve
4.GÜNSabah : 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), Çay veya kahve (şekersiz), 1 adet haşlanmış yumurta,domates, salatalık  , 2 ince dilim ekmek(kepekli)
Kuşluk : 1 porsiyon meyve,1 su bardağı süt (100g.)
Öğle : 1 kepçe çorba, 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 kase yoğurt (kaymaksız, 100g), salata (yağsız), 2 ince dilim ekmek(kepekli)
İkindi : 1 adet simit, 1 adet karper peynir
Akşam : 100 g balık (ızgara veya buğulama), salata (yağsız), 1 kase yoğurt, 2 ince dilim ekmek(kepekli)
Gece : 4 porsiyon meyve
5.GÜNSabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu kaşar peyniri, salatalık , domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli)
Kuşluk : 4 adet grisini, 1 su bardağı süt
Öğle : 100 g tavuk (haşlanmış veya ızgara), 1 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 4 yemek kaşığı pirinç pilavı, 1 porsiyon meyve
İkindi : 4 adet grisini, 1 adet karper peynir Akşam : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 2 ince dilim ekmek(kepekli)
Gece : 4 porsiyon meyve
6.GÜNSabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1ince dilim salam salatalık, domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli), 1 su bardağı süt
Öğle : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 1 porsiyon meyve, 2 ince dilim ekmek (kepekli)
İkindi : 1 adet tost (yağsız), çay (şekersiz)
Akşam : 100 g kırmızı et (ızgara veya haşlanmış), 1 kase yoğurt (kaymaksız,200 g), salata (yağsız), 6 yemek kaşığı makarna
Gece : 4 porsiyon meyve
7.GÜNSabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1 adet haşlanmış yumurta, 2-3 adet zeytin, salatalık, domates 2 ince dilim ekmek(kepekli)
Öğle : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 6 yemek kaşığı erişte, 1 porsiyon meyve
İkindi : 1 adet tost (yağsız), 1 su bardağı süt (200ml)
Akşam : 100 g balık (ızgara veya buğulama), salata (yağsız), 2 ince dilim ekmek(kepekli)
Gece : 4 porsiyon meyve

1600 KALORİ DİYETİ

Günlük 1600 kalori olan diyet, çikolata, tart, dondurma gibi tatlıları içeriyor. uygulayacağınız bu yöntemli 1 ayda 1 ila 3 kilo verebilirsiniz.
Her şeyi yiyerek hem kilo verip, hem de sağlık kazanabilirsiniz. Bunun yanı sıra günde en az 8 bardak su içmeyi ihmal etmeyin. Ağzınıza attığınız her lokmayı uzun uzun çiğnemeye de özen gösterin.
Günlük 1600 kalori içeren bu diyeti uygularken çikolata, dondurma ve bisküvi ya da tart gibi keyif veren gıdalardan ödün vermiyorsunuz ancak miktara dikkat etmeniz şartıyla. Ayda 1 ile 3 kilo kadar verebilirsiniz. Eğer daha fazla kilo vermek istiyorsanız günlük ekmek miktarını iki dilime indirip, tatlı ve çikolata yerine yoğurt ve meyve yemelisiniz.


Pazartesi
Kahvaltı: 1 bardak (250 gr) light süt, 2 dilim kızarmış ekmek
Ara: 1 muz
Öğle: 30 gr haşlanmış tavuk göğüs eti, 30 gr beyaz peynir, 1 domates, 2 siyah zeytin, 3 dal maydanoz, 1 çay kaşığı zeytinyağı ile hazırlanmış 60 gr makarna; 300 gr limonlu karışık meyve salatası.
İkindi: 1 dilim kavun
Akşam: 1 domates, 30 gr ton balığı konservesi ve 60 gr pirinçle hazırlanmış pilav; 1 domates ilaveli150 gr roka salatası, 2 dilim kepekli ekmek.
Gece: 125 gr meyve ilaveli light yoğurt
Salı:
Kahvaltı: 1 çay kaşığı bal ve 30 gr yulaf ezmesi ilaveli 1 bardak light süt
Ara: 125 gr meyve ilaveli yoğurt
Öğle: 3 domates ve 1 çay kaşığı zeytinyağı ile haşlanmış 300 gr taze fasulye, 1 katı yumurta, 2 dilim ekmek
İkindi: 2 şeftali
Akşam: 2 domates, 3 dal dereotu ilaveli 60 gr makarna, 1 çay kaşığı zeytinyağı ilaveli 200 gr ızgara sebze
Gece: 120 gr dondurma
Çarşamba
Sabah: 1 bardak (250 gr) light süt, 1 çay kaşığı bal, 2 dilim kızarmış ekmek
Ara: 3-4 kayısı
Öğle: 120 gr ızgara et, 3 haşlanmış patates
İkindi: 1 elma
Akşam: 100 gr soya fasulyesi, 60 gr havuç, 80 gr kabak, soğan ve nohut ilaveli karışık baklagil haşlama, 2 dilim kepekli ekmek
Gece: 50 gr sade çikolata
Perşembe
Sabah: Elma, havuç ve salatalık karışımı 1 bardak meyve suyu; 1 fincan çay veya kahve
Ara: 70 gr meyveli tart
Öğle: 3 domates, 3 dal dereotu, 1 çay kaşığı zeytinyağı ve 60 gr pirinç ilaveli pilav, limon suyu ilaveli roka salatası, 1 dilim ekmek
İkindi: 1 muz
Akşam: 150 gr ızgara balık, 1 çay kaşığı zeytinyağı ilaveli haşlanmış 2 patates, 1 dilim kepekli ekmek
Gece: 125 gr meyve ilaveli yoğurt
Cuma
Sabah: 1 çay kaşığı reçel, 2 dilim kızarmış ekmek, 1 bardak taze meyve suyu (elma, portakal veya havuç suyu olabilir)
Ara: 1 kase meyve ilaveli light yoğurt
Öğle: 50 gr haşlama et ve 4 dal maydanoz ilaveli 60 gr makarna, limonlu 200 gr yeşil salata
İkindi: 2 şeftali
Akşam: 100 gr beyaz peynir; 3 domates, 2 soğan, 1 çay kaşığı zeytinyağı ve limon suyu ile hazırlanmış salata; 2 dilim kepekli ekmek
Gece: 50 gr sade çikolata
Cumartesi
Sabah: 1 bardak light süt, 3-4 diyet bisküvi
Ara: Elma, erik ve armut karışımı meyve suyu
Öğle: 1 kabak, 1 domates ve 25 gr tavuk eti ilaveli 60 gr makarna, 1 çay kaşığı zeytinyağı ilaveli 200 gr ızgara sebze, 2 dilim ekmek
İkindi: 3 kayısı
Akşam: 120 gr ızgara balık, 1 çay kaşığı zeytinyağı ilaveli haşlanmış 2 patates
Gece: 125 gr meyve ilaveli yoğurt
Pazar
Sabah: Müsli ilaveli 125 gr süzme yoğurt, 1 su bardağı (250 gr) taze meyve suyu
Ara: 1 muz
Öğle: 120 gr ızgara et; 1 domates, 1 çay kaşığı zeytinyağı ve 130 gr roka ilaveli salata
İkindi: 2 top meyveli dondurma
Akşam: 1 küçük sade pizza
Gece: 2-3 incir

LİMON DİYETİ

Limon,Vücud yağlarının emmesini engeller, dezenfekte eder, cildi canlandırır;
Kilo vermek istiyorsanız, haftada 7 bin kalori az almalısınız. Yani her gün bin kaloriyle veda etmelisiniz. Bir hafta süreyle uygulayacağınız bu diyette yağ alımı en aza indiriliyor ve günlük alınan kalori ortalama olarak 1200 kalori civarındadır. Toksinleri attırma özelliğine sahip olan limon, vücudun su tutmasını ve dolayısıyla da selülit oluşumunu önlüyor. Üstelik yiyeceklerinize limon kattığınızda günlük olarak almanız gereken C vitaminini de karşılamış olacaksınız. Tabii ki bu diyetin faydaları bunlarla sınırlı değil; 1 hafta içinde hiç zorlanmadan 2 kilo verebilirsiniz,

Sabah
(7 gün için) 1 fincan şekersiz çay 2 dilim diyet ekmek 1 çorba kaşığı limon marmeladı
Pazartesi Öğle
2 tatlı kaşığı sıvıyağ, 2 tatlı kaşığı peynir ve limon suyu ile pişirilmiş pilav (70 gram) Karışık salata, 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve 1 limon suyu ile tatlandırılmış Yarım limon suyu ile tatlandırılmış 1 kase meyve salatası
Akşam
Yağsız etle, yine yağsız olarak sadece limon suyu ilave edilerek pişirilmiş kuşbaşı et (120 gram) 1 kepekli sandviç (veya 1 paket diyet bisküvi) 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve 1 limon suyu ile pişirilmiş ıspanak
Salı Öğle
Üzerine biraz zeytinyağı ve 1 limonun suyu gezdirilmiş 150 gram fırında balık 1 kepekli sandviç (veya 1 paket diyet bisküvi) 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve yarım limonun suyuyla pişirilmiş taze fasulye
Akşam
150 gram tavuk göğsü (1 tatlı kaşığı sıvıyağ ve yarım limon suyu ile pişirilmiş) Yarım limon suyu ve çok az sıvıyağ ile ızgara edilmiş dolmalık biber 1 kepekli sandviç (veya bir paket diyet bisküvi)
Çarşamba Öğle
Yoğurt ve limonla pişirilmiş 70 gram makarna Zeytinyağı ve 1 limonun suyu ile tatlandırılmış karışık salata, Yarım limon suyu ve az şekerle karıştırılmış bir kase çilek
Akşam
Maydanoz, yarım limon suyu ile pişirilmiş 150 gram ahtapot, Zeytinyağı ve yarım limon suyuyla pişirilmiş taze fasulye, 1 kepekli sandviç (veya bir paket diyet bisküvi)
Perşembe Öğle
40 gram dil peyniri, 30 gram diyet ton balığı, 5 yeşil zeytin ve limon suyuyla hazırlanmış salata, 1 kepekli sandviç (veya bir paket diyet bisküvi), Muz ve üzüm dışındaki meyveler ve yarım limon suyu ile hazırlanmış meyve salatası
Akşam
Limonla ve domatesle tatlandırılmış 150 gram palamut, Yarım limon ve çok az zeytinyağı ile tatlandırılmış 150 gram salata, 2 tane haşlanmış patates
Cuma Öğle
Çok az sıvıyağ ve limon suyu ile tatlandırılmış 120 gram rosto 1 kepekli sandviç (veya bir paket diyet bisküvi), 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve yarım limonun suyuyla pişirilmiş taze fasulye
Akşam
2 tatlı kaşığı sıvıyağ, 2 tatlı kaşığı peynir ve limon suyu ile pişirilmiş pilav (70 gram) 120 gram haşlanmış, zeytinyağı ve limon suyu ile tatlandırılmış dil Limon suyu ve çok az zeytinyağı ile tatlandırılmış 150 gram salata
Cumartesi Öğle
Limon suyuyla tatlandırılmış 120 gram ızgara tavuk 1 kepekli sandviç (veya bir paket diyet bisküvi) 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve 1 limon suyu ile pişirilmiş ıspanak
Akşam
70 gram haşlanmış pirinç, sebze, 20 gram peynir, 30 gram diyet ton balığı, zeytinyağı ve limon sulu salata, Muz ve üzüm dışındaki meyveler ve yarım limon suyu ile hazırlanmış meyve salatası 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile tatlandırılmış domates salatası
Pazar Öğle
70 gram makarnayı pişirip, rendelenmiş 1 limonun kabuğu ve sıvıyağ ile tatlandırın. 40 gram kaşar peyniri serpin. 1 tatlı kaşığı sıvıyağ ve yarım limon suyu ile tatlandırılmış taze fasulye 1 portakal veya greyfurt (C vitamini ve antioksidan açısından çok zengin)
Akşam
Çok az zeytinyağı ve limonla tatlandırılmış 150 gram fırında pişirilmiş balık. 1 kepekli sandviç (veya bir paket diyet bisküvi) 1 tatlı kaşığı sıvıyağ ve 1 limon suyu ile tatlandırılmış ıspanak.
Limon hakkında bilmedikleriniz;
Limonu sadece salatalarınıza sıkıp, çayınıza ekliyorsanız hata yapıyorsunuz..
Çünkü limon hem pek çok yemeğe sandığınızdan daha fazla lezzet katar hem de zayıflamanızı kolaylaştırır.
1- Limonun içinde bulunan bir madde yağların emilmesini güçleştiriyor. Ayrıca kolesterol sentezini önleyen maddeler de içeriyor.
2-Limon kabuğunda bulunan bir çeşit şeker de yağ yakımını hızlandırıyor. Vücudu temizliyor İdeal tüketim miktarı ne olmalı? Suyunu sıkarak ya da kabuğunu rendeleyerek günde ortalama 4 limon tüketmek gerekiyor. Metabolizmayı, kış aylarında biriken toksinlerden de arındırmakta etkili.
3-Limon, vücudun tüm dokularını genç tutmaya yarayan antioksidanların başında gelen C vitamini açısından da çok zengin. Mineral tuzlar açısından da zengin olduğundan, özellikle mevsim değişimlerinde yaşanan yorgunluğa karşı çok etkili.
4-Limonda asit olduğu doğru ama, limon, asit oranı en yüksek meyve.  Biraz şeker ya da bal karıştırarak limon suyu içmeyi deneyin. Ya da dilimleyerek portakal gibi yiyin. Ne kadar faydalı olduğunu kısa sürede göreceksiniz. Yüksek oranda sahip olduğu sitrik asit sayesinde (mide bulantısını da önlüyor) midedeki sindirimi hızlandıran enzimlerin harekete geçmesini sağlıyor.
5-Limon asitlidir ama mide ortamı limondan daha asitlidir. Bu nedenle içine bir şey katılmamış, saf limon suyu bile mide için zararlı değildir. Ayrıca limondaki yüksek potasyum değeri de asit fazlalığını önleyecek bir reaksiyon oluşumuna sebep oluyor. Kısacası limon sanılanın aksine midenin fazla asit üretmesini önlüyor. Üstelik dezenfektan etkisi de göz ardı edilmeyecek kadar faydalı.

ÇİLEK VE YARALARI



ÇİLEK
Körpe ve bol sulu çilekler sistemi temizliyor. Cilt sorunları olanlar için de iyi bir meyvedir. Böbrek, idrar yolları ve bağırsak sorunları için de birebirdir. Ayrıca diş etlerini güçlendiriyor, dişlerdeki tartarı önlüyor, ağız kokularını ve boğaz ağrılarını gideriyor. Çilekte yüksek oranda C vitamini bulunduğu gibi, yüksek tansiyon ve kolesterolü düşüren maddeler içeriyor. Çilek C vitamini ihtiyacını karşılar. Ayrıca bol miktarda potasyum içerir ve lifli besinler arasında önemli bir yer tutar. Diyabetli hastalar, çileğe şeker ilave etmemek şartıyla bu meyveyi bol bol yiyebilirler.

BROKOLİNİN FAYDALARI



BROKOLİKansere karşı bizi koruyan ve ömrümüzü uzatan müthiş bir sebze. Çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesine bire bir. Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, vitamin deposudur. Brokoli tutkunlarında ender olarak bağırsak ve akciğer kanseri görülür, kalp dolaşım hastalıklarına da pek fazla rastlanmaz. Kadınlarda göğüs kanserini önler.Göğüs kanserine ve spinabifida hastalığına karşı etkili. Brokoli bol miktarda, göğüs kanseri riskini azaltan 'indole' adlı bir madde içeriyor.İndole, göğüs kanserine neden olan östrojen bozukluklarını engelliyor. Ayrıca brokolinin diğer bir özelliği de, spinabifida hastalığını (doğuştan belkemiğinde son omurun kapanmamış olması) önlemesi.

AHUDUDUNUN FAYDALARI



Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür. Kabızlığı giderir. Vücuda dinçlik verir.

KALSİYUM NEDİR HANGİ BİTKİLER VE BESİNLERDE BOLDUR?


KALSİYUM

Mineraller vücudumuzda düzenleyici olarak rol oynayan maddelerdir. Her mineral gibi kalsiyumun da vücudumuzda görev yaptığı birçok olay vardır. Kalsiyum yararları açısından düşünüldüğünde yaşam boyu sağlığımızla yakından ilgilidir. Makalemizde kalsiyumla ilgili bilmemiz gereken birçok bilgiyi okuyacaksınız.

KALSİYUM NEDİR?

Kalsiyum içeren besinlerKalsiyum, vücudumuzdaki kemikler ve dişlerin temel yapı maddesidir. Kalsiyumun kemiklerde bulunması onların dayanıklı ve güçlü olmasını sağlar.  Vücudumuzda bulunan kalsiyum’un %99’u kemiklerimiz ve dişlerimizde. %1’i ise kanda ve yumuşak dokularda bulunmaktadır. Kalsiyum D vitamini sayesinde vücutta emilir. Bu yüzden D vitaminin yetersiz olduğu durumlarda kalsiyum alınsa bile yeterli emilim olmayacaktır. Yani varlıkta yokluk çekilecektir.
Doğada, en fazla hayvan, insan vü¬cutlarında ve bitkilerde, ayrıca nehir ve dere sularında bulunur. Eksikliğinde vücudun herhangi bir bölümünde fonksiyon kayıpları meydana gelir.

KALSİYUM İÇEREN BESİNLER

 En fazla kalsiyum laha¬na, soya fasulyesi, fıstık, ceviz, brokoli, ayran, süt ve tüm sütlü besinlerde bulunur. İkincil derecede olanlar ise, enginar, kuru fasulye ve nohut gibi kuru taneli yiyecekler, böbrek, havuç, kereviz, krema, yumurta, salatalık, ıstakoz ve diğer deniz ürünleri¬dir.
Kalsiyum içeren diğer besinler ise koyu yeşil yapraklı sebzeler, kurutulmuş meyveler, tatlı badem ve kuru baklagillerdir.
Kalsiyum mineralinin kullanıldığı kaynağın doğru seçimi çok önemlidir. Aksi takdirde kalsiyum yararının yanı sıra yan etkilerinin olması kaçınılmazdır. Örneğin; kalsiyum karbonat içeren takviyeler vücutta daha az kolay emildiğinden gaz ve kabızlığa neden olabilecektir. Kemik tozu, beyaz mermer, istiridye kabuklarından elde edilen kalsiyum takviyeleri kurşun içerebileceğinden kullanılması uygun değildir.

KALSİYUMUN GÖREVLERİ

Kalsiyum görevleri aşağıda sıralandığı gibidir:
•    kan pıhtılaşmasını sağlar,
•    eklemleri yapılandırır,
•    kalp atışlarını düzenler,
•    sinir sisteminin onarılmasına yardımcı olur,
•    kemik erimesini engeller,
•    doku ve hücrelerin sağlamlığını ve can¬lılığını sağlar.

KALSİYUM EKSİKLİĞİ BELİRTİLERİ

Aşağıda sayılan belirtiler sizde mevcutsa kalsiyum eksikliği olduğu düşünülebilir.
•    Kas krampları ve kas ağrıları,
•    Kalp çarpıntısı,
•    Tırnakta görülen kırılmalar,
•    Uyku sorunları,
•    Eklem ağrıları,
•    Diş çürükleri,
•    Dişeti problemleri,
•    Kemik erimesi (osteoporoz),
•    Kramplarda artış ve kasılmalar.

KALSİYUM KULLANIMI

Hamilelerde kalsiyuma olan ihtiyaç bebeğin oluşmaya başlaması ile daha da artar. Bu konu çok önemli bir meseledir. Hamilelik sırasında yeterli miktarda kalsiyum alınmazsa bebek ihtiyacını annenin vücudundan ve kemiklerinden sağlar. Bu da annenin daha iler ki yıllarda sağlığının olumsuz yönde etkilenmesine neden olur.
Kadınların menopoz dönemlerinde de östrojen hormonunun miktarının azalmasına bağlı olarak kalsiyum eksikliği meydana gelir. Bu da kadınlarda kemik erimesine yani kemikten kalsiyum kaybına neden olur. Sonuçta ise kemikler daha çabuk kırılır.
Erkeklerde ise kemik erimesi kadınlara göre daha geç başlar.
Kemik erimesine karşı alınacak önlemler; kemik erimesini önlemek için ergenlik çağından itibaren tedbirler alınabilir. Çocukluk döneminden itibaren alınan kalsiyum kemik kütlesini en üst düzeye çıkarır. İleriki yaşlarda alınan kalsiyum takviyesi de kemik erimesini yavaşlatmak için yardımcı olur.
Her şeyin azının zarar olması gibi fazla olması da zarardır. Kalsiyum da fazla alındığında böbrek taşlarına davetiye çıkarır.

ZENCEFİLİN ÖZELLİKLERİ FAYDALARI

Zencefil; tropikal iklim karakterindeki coğrafi alanlarda yaşayan ve yetişen yumru köklü sarımtırak bir bitkidir. Düğümler şeklinde yetişen kökleri genelde toprağın 15-25 cm altındadır.
Zencefil Genel Ülkemizde hobi tarzında yetiştirme denemeleri yapılıyor olsa da aslında ülkemiz ilimine dayanabilecek bir bitki değildir zencefil.
Zencefil özellikle asya, çin, hindistan ve arabistanda çokca tüketilen ve her çeşit "bitkisel" şifa uygulamalarında kullanılan bir bitki çeşididir. Özellikle çin ve hindistan dolaylarında zencefil 2000 yıldır bilinir ve çok aktif olarak kullanılır. Örneğin çinde "zencefil bitkisi"; hazımsızlıklarda ve çeşitli mide hastalıklarında, diare(su kaybı ishal)'de ve mide bulantılarının tedavilerinde kullanılırken, Hindistanda Zencefil bitkisi; genellikle eklem iltihaplanmalarında, colic tedavilerinde(bu bağırsaklarda meydana gelen gaz spazmlarıdır ve oldukca ağrılıdır özellikle çocuklarda sık görülür) ve hayati göstergelerin düzeltilmesinde kullanılır. Aslına bakarsanız zencefil bitkisi bütün bir dünyada aranılan ve sevilen bir çeşit baharattır. Bu bitkinin bu haklı şöhreti özellikle soğuk algınlıklarana birebir olmasından kaynaklanmaktadır. Zencefil bitkisinin soğuk algınlıklarına çok iyi geldiği bütün bir dünyada bilinen bir gerçektir.
Son Olarak; zencefil asya da en azından 4,400 yıldır kullanılan iyi bir baharat ve iyi bir destekleyici şifahi bitki türüdür. Tropikal iklimlerin bereketli topraklarından bütün bir dünyaya armağandır zencefil.
Yapısal Özellikleri -Şekli Özellikleri-

Zencefil yumru şeklinde bir birine geçmiş yuvarlaklar gibi görünen bir köke sahiptir. Bu kök yerin 15-25 cm altında bulunur. Kökün üzerindeki "birbiri içine geçmiş

zencefil Kök Halinde
hissi veren açık veya koyu" halkalar su yüzeyinde yayılan dalgalar gibi yayılım gösterir. Bu bitkinin gövdesi biribirinin içine geçmiş yivli bir yapıya sahiptir. Kısımların kenarından yapraklar çıkar ve bu yapraklar yeşildir. yapraklar henüz küçükken gövdeyi saran vir ok ucu gibidir. büyüdükçe gövdeden ayrılarak yaprak şeklini ve görümünü kazanır.
Bu bitki çiçekli bir bitkidir. Çiçekleri beyaz sarımtırak veya karışık yeşl de olabilir. Pembe olduğu da vakidir(adalarda ki çeşitleri).
Etken Maddeleri nelerdir?
Bu bitkinin etkili oluşunun en önemli nedelerinden birsi uçucu yağlarının olması ve yapısındaki fenol bileşikleridir(shogaols ve gingerols). Ayrıca içerdiği nişasta, kalsiyum, B ve C grubu vitaminleri de bu bitkiyi önemli yapmaktadır.
Kullanıldığı yerlerden bazıları.
  • İştah açıcıdır,
  • Antiseptik özelliği kanın temiz kalmasını sağlar,
  • Mideyi düzenler,
  • Mide bulantılarını giderir,
  • Mide ağrılarında ve hazımsızlıkta iyi bir seçimdir,
  • Bağırsaklarda biriken ve atılamayan gazların kolaylıkla atılmasını sağlar(colic),
  • Solunum yollarını açar,
  • kanın yapısını daha akışkan hale getirir(ki bu kalbin daha rahat çalışmaı demektir)
  • Vücutta sıcaklık ve terleme meydana getirir.
  • Zencefil gerçekten iyi bir anti oksidandır(oksitleri temizler dışarıya atılmasına yardımcı olur)
  • Kalp ritminin düzene girmesini sağlar,
  • özellikle romatizmal rahatsızlıklarda bin yıllardır kullanılmaktadır.
  • Baş ağrılarını gideici özelliği vardır,Zencefil
  • Uykuyu rahatlatır,
  • Kandaki kollesterolu diğer bir çok bitkiye nazaran daha fazla oranda düşürür,
    Bu ve buna benzer daha bir çok faydaları vardır zencefilin.
    Örnek Olaylarla Kullanım Alanları
    1- Yolculuk sırasında bir çoğumuzu taşıtlar tutar ve aslında çok da hoş geçebilecek bir yolculuk bizim için tam bir kabusa dönüşür. İş te Zencefil Çayıbunu zencefil sayesinde engelleyebiliriz. Şöyleki, Yolculuğa çıkmadan 30 dakika önce ağza alınan 1 gr. zencefil araç tutmasını engeller. Zencefilin faydaları
    2- Ameliyattan kalkan hastalara verilen ilaçlar narkoz etkisini hafifletir fakat bu ilaçların yan etkileri mevcuttur. Oysa zencefil bu ilaçlardan daha etkili bir bulantı bastırıcıdır. Ameliyat sonrası ayılmalarda 0,5gr. - 2gr. arası zencefil+100 ml. sıcak su ile ile hazırlanan infüzyon oldukca faydalı sonuçlar verir.
    3. Hamilelikte alınan günlük 1 gr toz zencefil hamileliğin mide üzerindeki etkilerini büyük oranda iyileştirir ve hatta yok edebilir de.
    4. Zencefilin soğuk algınlıklarında kullanıldığını daha önce söylemiştik. Bir fincan çay içerisine bir miktar bal karıştırılıp ardından bu karışımımız içerisine iki dilim taze zencefil kor ve az bir miktar beklendikten sonra bu karışımı içesek soğuk algınlığımız kısa sürede atlatılır.
    5. Yemeklerde ve tatlılarda kullanılan zencefil zamanla romatizmal hastalıklara çok iyi gelmektedir. Zencefil bitkisine son yıllardaki talep patlamasının sebeplerinden birisi de bu antiromatizmal özeliklerindendir.(Not: Sitemizde en çok "zencefil" bitkisi merak edilerek okunuyor.)

    Kanser ve Zencefil
    Zencefil bitkisi son zamanlarda kanserle savaşta "destekleyici tedavi olarak" kullanılmaktadır. Dünyada azımsanmayacak sayıdaki bilim adamı zencefilin "kanserle ve buna benzer tehlikeli hastalıklarla" savaşta "destekleyici tedavi olarak" kullanılabileceğini kabul etmektedir.
    Zencefilin Vücuda Alınma Yöntemleri
    1- Zencefil çaylarla birlikte alınabilir özellikle yaş zencefil dilimlenerek fincan içerisine konmuş çayda bekletilir.
    2- Toz halindeki zencefil bal ile özenerek alınabilir.zencefil
    3- Ayrıca çay, bal, zencefil karışımı da oldukca etkili bir tiryaktır.
    4- Bunlardan farklı olarak zencefil "toz olarak" 1 gramlık dozlarla doğrudan alınabilir(özellikle hamilelerde)
    5- Zencefilin diğer bir alınma yöntemi de zencefilli yemek, pasta ve tatlılarla olmaktadır.
    NOT: Zencefilin yaş ve taze olarak alınması tavsiye edilen bir yöntemdir.

    Dozaj ve Yaşlara Göre Kullanım Miktarı Ne olmalıdır?
    !!!!Önemli NOT!!!! Zencefil her nekadar mucizevi bir bitki de olsa 2 yaşın altındaki çocuklarda kesinlikle kullanılmamalıdır. Buna çok dikkat edilmelidir.
    a-Pediatrik Olarak(2 yaşın üstündeki çocuklarda)
    Zencefil 2 yaşın üzerindeki çocuklarda bulantılara karşı, colic ve bağırsak ağrılarına karşı kas ve baş ağrılarında karşı kullanılabilir. 20-25 kg a kadar olan çocuklar bir yetişkine verilecek dozun 3 de 1 i kadar bir doz almalıdırlar. 70 kg ağırlığındaki bir birey yetişkin olarak kabul edilmektedir.
    b- Yetişkinler
    !!!!Önemli Not!!!! Her ne kadar yetişkin olsanız da günlük 4 gramdan fazla zencefil almayınız. Bu doz normaldir günlük 4 gramın üzerindeki dozlar yaygın göğüs yanması şikayeti doğurur.(Yiyecekler genellikle %0.5 kadar zencefil içerir)
    1- Bulantılar ve gaz şikayetlerinde= günlük "yiyeceklerle birlikte olmak koşuluyla" 2-4 gr arasında zencefil alınmalıdır. Eğer toz halinde alınacaksa 0.25-1 gr arasında toz 1.5-3.0 mL suyla (bu 30-90 damla demektir) karıştırılır.
    2- Soğuk algınlığında, baş ağrılarında, veya grip gibi hastalıklarda= 2-3 dilim yaş zencefil veya 0.5 gr toz zencefil çay ve bal karışımına atılarak sıcak alınır. Bu seans günde 2-3 kere tekrarlanır.
    3- Adet sancılarının giderilmesinde= günlük 1 gr toz zencefil alınabilir bu tos zencefil 20-30 damla suyla extrakt haline getirilir ve 3-4 defada tüketilir. İstenirse bal veya tatlı ile karıştırılabilir.

    Toplu Uyarılar
    • Zencefili asla 2 (iki) yaşından küçük çocuğa vermeyiniz.
    • Günlük 4 gr dan fazla zencefil kullanmayınız.
    • Hazırladığınız zencefili 1 defada değilde günün değişik saatlerinde 2-3 defada tüketiniz.
    • Bir yetişkin ağırlığının 70 kg olduğunu unutmayınız.
    • Çocuklarda yetişkin ağırlığına göre dozu düşürerek veriniz. Örneğin 20 kg bir çocuk için hesap şöyle olmalıdır 70/20=3 bu durumda yetişkine hazırlanan doz 3 e bölünür ve kullanılır.

İSVEÇ DİYETİ

İsveç Diyeti
İskandinavya'da bilim adamlarının geliştirdiği bir diyet metodu daha sonradan kilo alma sorununu ortadan kaldırıyor. Rigshospitalet diyetini tam olarak uygularsanız iki haftada 7 ile 20 kilo arasında verebiliyorsunuz ve en önemlisi metabolizma tamamen değiştiği için 2 yıl hiç kilo alınmadığı söyleniyor.
1.ve 8.gün
Sabah
1 fincan kahve, 1 kesme şeker ile

Öğle
2 katı yumurta
1 porsiyon yeşil salata
Haşlanmış Ispanak
1 domates

Akşam
Biftek (200 gr.)

2. ve 9. gün
Sabah
1 fincan kahve, 1 kesme şeker ile
Bir meyve

Öğle
1 dilim salam
100 gr. yoğurt

Akşam
Biftek (200 gr.)
Yeşil salata


3. ve 10. gün
Sabah
1 fincan kahve, 1 kesme şeker ile
1 dilim kızarmış ekmek

Öğle
Haşlanmış ıspanak
1 domates, 1 meyve

Akşam
2 katı yumurta
1 dilim salam
Yeşil salata

4 ve. 11. gün
Sabah
1 fincan kahve,1 kesme şeker ile
1 dilim kızarmış ekmek

Öğle
1 katı yumurta
1 rendelenmiş havuç suyu
25 gr. beyaz peynir

Akşam
2 dilim portakal
100 gr. yoğurt

MANKEN DİYETİ

Manken Diyeti
Manken Diyeti
Manken `lerin nasil bu kadar ince kaldiklarina sasiriyormusunuz. Bir de onlarin yaygin olarak kullandigi su diyeti deneyin. Sik sik yeni bir diyet listesi incelemekten sikildiysaniz, diyet menülerini hazirlamak zor geliyorsa bir de buna göz atin...
1. gün
Kahvalti: Kurutulmus meyve, yulaf lapasi ve biraz süt.
Ögle yemegi: Mercimek çorbasi, yulafli kek, bol limonlu salata.
Aksam yemegi: Karisik sebzelerle yapilmis baharatli, az yagli ve tuzsuz yemek, yanina biraz pilav.
2. gün
Kahvalti: Bol miktarda taze meyve ve salata.
Ögle yemegi: Haslanmis sebze üzerine az yag koyarak kendi seçeceginiz sebzelerden bir yemek hazirlayin.
Aksam yemegi: Etsiz türlü, kirmizi mercimek - pirinç çorbasi.
3. gün
Kahvalti: Balli yulaf lapasi.
Ögle yemegi: Bu kez sebzeleri az yagda hafif kizartarak bir yemek hazirlayin. Yaninda biraz yogurt yiyebilirsiniz.
Aksam yemegi: Haslanmis sebze ve firinda yagsiz pismis patates. Bol miktarda istediginiz meyveden yiyebilirsiniz.
4. gün
Kahvalti: Yagsiz kizarmis ekmek ve yaninda bal.
Ögle yemegi: Mercimek ya da sebze çorbasi.
Aksam yemegi: Kurutulduktan sonra kizarmis sebze ve üzerine soya sosu (yagsiz baska bir tür sos da hazirlayabilirsiniz.)